Ama döner dönmez yine bir sürü ufak şeye seviniverdim. Mesela Almanca dersindeyken kar başlayınca, yogadan eve dönerken ışıklarda beklerken güneş gözümü alınca, günlerce ufak bir kanepede kıvrıldıktan sonra yatağıma kavuşunca, buraya geldim geleli pek alıştığım keçi peynirini şaraba meze yapınca, birden, çok kolayca mutlu oldum.
Ve evet, düşünüyorum da kolay karşılamak lazım her şeyi. Mesele bu. Coen'ler yine haklı: "Receive with simplicity eveything that happens to you."
Bi de "Accept the mystery!" diyorlar. Ben onu daha cok sevdim!
YanıtlaSil