3 Şubat 2010 Çarşamba

Küçük şeyler

Güneşli ve ılıman denilebilecek bir hafta geçirdiğim ece şehir Paris'ten Berlin'e güle oynaya döndüm desem yalan. Son gün kendi kendime epey mızmızlandım keşke daha çok kalabilseydim diye. Çünkü şehir güneşliydi, kaldığım ev Canal St. Martin'in dibinde, takılmayı çok sevdiğim Chez Prune'e 5 dk. mesafedeydi, falan filan..
Ama döner dönmez yine bir sürü ufak şeye seviniverdim. Mesela Almanca dersindeyken kar başlayınca, yogadan eve dönerken ışıklarda beklerken güneş gözümü alınca, günlerce ufak bir kanepede kıvrıldıktan sonra yatağıma kavuşunca, buraya geldim geleli pek alıştığım keçi peynirini şaraba meze yapınca, birden, çok kolayca mutlu oldum.
Ve evet, düşünüyorum da kolay karşılamak lazım her şeyi. Mesele bu. Coen'ler yine haklı: "Receive with simplicity eveything that happens to you."

1 yorum: