5 Mart 2010 Cuma

Benim adım..

İnsan anadilini konuşmadığı zaman birçok şeyden mahrum kalıyor. Hem kendini arzu ettiği gibi ifade etmek daha güç oluyor hem de karşı tarafı anlamak. İsmim aman aman zor olmadığı için iyi kötü herkesin dili dönse de, beni büyük ölçüde rahatsız eden, adımı gerçek anlamda duyamamak. Vurgu yanlış hecede olunca ya da bazı harfler haddinden sert/yumuşak söylenince sanki seslenilen ben değilmişim gibi hissediyorum. Kundera'nın dediği gibi, isimler geçmişle bugün arasındaki sürekliliğe işaretse, yanlış telaffuz varoluşu hafiften sarsıyor..
Yine de kendimi şanslı hissettiren, duyarlı, güzel insanlar çıktı karşıma. Çok şeker bir insan olan ofis arkadaşım Kirsten ve matrak yoga öğretmenim Ute - bu iki kişiyi de gayet sık gördüğüm için ismime hasretimi büyük ölçüde sağalttım diyebilirim.
Hatta geçen gün Kirsten odaya girip, N.. diye lafa başlayınca birden içim ısındı, annemi özleyiverdim! :)


3 yorum:

  1. haha süpermiş! ben kendi adıma ismimin söyleniş şeklini çok sevdim :) hatta çocukluktan gelme bir alışkanlık ve nostaljiyle sevdim sanırım.. ama tabii ki doğru teleffuz insanı çok mutlu ediyor..

    YanıtlaSil
  2. uff ya o barmen bile "telaffuz" diyebilirdi de ben becerememişim :P

    YanıtlaSil
  3. ha-ha, komik olmuş cidden! o barmen on numaraydı yaa :)

    YanıtlaSil