27 Mayıs 2010 Perşembe

Âdab-ı Muaşeret

Söz konusu nezâket, karşındakine ne söylenir ne söylenmez, insan içindeyken ne yapılır ne yapılmaz gibi analizlere girince insanın gözüne muhakkak kültürel farklar çarpıyor.
Mesela benim ilk fark ettiğim, kimsenin burun silmeye dair çekince duymadığı olmuştu. Sokakta, markette, U-Bahn'da birdenbire yanınızda yeri göğü birbirine katarak burnunu silen biriyle neye uğradığınızı şaşırabiliyorsunuz..
Karşı tarafa gülümsemenin, nazik ve iyi davranmanın kural olduğu yerlerden gelenler içinse en ilginci insanların doğrudan, "kötü görünüyorsun", "hastasın herhalde", "bu bluz hiç olmamış" gibi dürüst tespitler yapabilmesi ve bunun hiç de ayıp olmaması.
O yüzden birinin herhangi bir konuda fikrini sormadan önce iyi düşünmek gerek. Hayalleriniz yıkılabilir..

2 yorum:

  1. Kamusal alanda sümkürme fenomenine bizi liseden alistirmislardi hocalarimiz. Benim hala alisamadigim sey: Bir sey ikram ediyorsun, nazlanmadan ilk kereden "a, cok sagol, tabii ki" diyip ativeriyorlar agizlarina mesela cikolataymis, sekermis... Ben hala önce bi "aa, cok sagol canim, yok almiim" diyorum, ha o zaman da bi daha sormak diye bisey yok!

    YanıtlaSil
  2. :)
    evet bizim almanca öğretmeninin ilk anlattığı şeylerden biri olmuştu bu..

    YanıtlaSil