11 Kasım 2009 Çarşamba

Sonbahar

İstanbul'un ne kadar ağaçsız bir şehir olduğunu başka bir yere gidince anlıyor insan. Güz mevsiminin klişe edebi formülü "düşen yapraklar", şimdiye kadar gözümün önüne paraşütvari bir tempoda, yavaşça dalgalanan yaprakları getirirdi. Esas manasını Berlin'de anladım.
Gökten yağmur gibi yaprak iniyor, kaldırımları görünmez hale getiren, her zaman ıslak ve yumuşak (auchtung nazan!) bir katman peydâ oluyor. Çöpçülerin bunları kaldırmak için kullandıkları dev elektrik süpürgeleri var. Gürültülü, komik bir alet. Ama işleri hiç bitmiyor. Zaten Paris'te de fark etmiştim, Aralık'a doğru ağaçlar artık iyice soyunana kadar adamcağızların yegâne meşgalesi harb-i lacin.


2 yorum:

  1. Güne dair pek keyifli anektodlarınızı okumak bir yana, resimlerinizin keyfi bile tek başına bu günceyi takip ettirir! Beni de yazınız efendim.

    Rumuz: Müdavim

    YanıtlaSil
  2. ne yazık ki bende fotoğrafçılık kabiliyeti yok (belki makinam olsa gelişirdi). ama google images her derde deva :)

    YanıtlaSil