20 Ocak 2010 Çarşamba

Ne var ne YOK? - 2 (Gusto)

Bunu ilk defa Aralık başında Atina'ya gittiğimde, sokaklardaki havalı kadınları adamları görüp, kendimi bir seyir hissinde bulunca fark ettim galiba. Kısa sürede önümden sürüyle "güzel insan" geçti diye düşündüm ve hiç pabuç bırakmadığım stereotipler alemine yuvarlanmama ramak kalmıştı.
Atinalı arkadaşım Anastasia'ya Berlin'deki manzaranın yeknesaklığından dert yanınca, meselenin güzellikten çok bir gusto eksikliği olduğuna - çok yerinde bir şekilde - parmak bastı.
Berlin'li bir arkadaşımın, burada yaşamaya alışkın biri olarak geçen hafta Paris'te çok paspal, çok pespaye hissetiğini, böyle bir "podyum"da uzun boylu yaşayabilmesinin çok zor olduğunu söylemesi de teorinin teyidi oldu.
Şahsen, ben, Paris, je t'aime!

2 yorum:

  1. Al benden de o kadar! Ve Viyana'dan... Sadece gusto eksikligine baglamayacagim ama ben. O da var, yani düpedüz zevksizlik, ama baska bi iki faktör daha var, ki bir tanesi cok özet olarak kadinin kendini beden, dis görünüs olarak ön plana cikarmamayi secmesi (kind of an expression of emancipation, let's say) ama bir süre sonra bunun farkinda olunmadan yapilmasi, nesilden nesile gecmesi hatta...

    YanıtlaSil
  2. sali Paris'teyim, cok heyecanli!!!

    YanıtlaSil