1 Temmuz 2010 Perşembe

Strandbar

Ne yalan söyliim Berlin gibi kışı bu kadar uzun ve meşakkatli geçen bir şehrin yaza dair bu kadar vaadi olmasına, herkes ballandıra ballandıra anlatsa da, pek ihtimal vermiyordum. Ne mutlu bana ki yanılmışım. Haziran boyunca yazdığım bir sürü şey - piknik, bisiklet turu, yazlık sinema, biergarten, vs. - bunun elle tutulur kanıtı.
Ama İstanbul gibi yazları insanı süründüren bir şehirden gelen biri olarak en ağzım açık kalan şey, hiç de öyle şehirden uzaklaşmadan bir hamlede plaj ortamına akabilmek. İnsan bütün gün çalışsa bile, ulaşım mesele olmadığı için saat 6'dan sonra kendini bir strandbar'a atıp yazın tadını çıkarabiliyor. Kumsal, şezlong, güneş, buz gibi bir kokteyl.. Dahası, Şam'da kayısı! :)

1 yorum:

  1. Bi de Strandbad olayi var ki, tadindan yenilmez. Ama bu resimde zaten Strandbar ve -bad icice gecmis gibi...

    YanıtlaSil