Birçok insanın Berlin'e gelir gelmez yaptığı şeyi ancak iki ay sonra yapmayı becerdim, Pergamon Müzesi'ni gezdim. Üstelik de epey şanslıydım. İslam eserleri bölümünün müdürü Stefan bize özel bir tur yaptırdı. Gerçi saatlerce bir sürü ıncık cıncık detay dinlediğimiz için şans mı şanssızlık mı karar vermek zor.
İşin ilginç yanı bizim Türkiye'de yakınen bildiğimiz Pergamon ve Milet'in "çalınma" hikâyesinin diğer fellowlar için tamamen yeni bilgi olmasıydı. Dolayısıyla bu koca koca tapınakların ta oralardan buralara nasıl gelebildiğine bir türlü akıl sır erdiremediler. Ama Babylon'dan gelme İştar kapısını, El Hamra'dan gelme kuleyi, Şam'dan gelme konağı görünce insan nakliyat Almanların milli seciyesi olsa gerek diye düşünmeden edemiyor! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder