Fark ettim ki başından beri olanlara dair, hikâyenin 'var' kısmına dair kelâm etmişim. Halbuki hayatımı belirleyen sadece mevcutlar değil. Bir sürü şeyin nâmevcudiyeti de (hem iyi hem kötü manada) ciddi bir fark yaratıyor. Ne yok sorusu epey geniş bir cevap vaad ettiği için peyderpey yazmaya karar verdim.
Evet, en birincil meselem Matisse, daha genel anlamda kedi. Sokaklarda hiç kedi yok. Yokyokyok. Evlerinde kedi besleyenler de köpek sahipleri gibi kediciklerini dolaşmaya çıkarmıyorlar haliyle. Velhasıl, görüş alanımdan topyekün çıkan "kedi hayvanı" resmen bir arzu nesnesine dönüştü!..
Evvelsi gün desktop'umda Matisse'in resmini gören enstitütü müdürü şakayla karışık "oh, you are also one of those cat women from Turkey!" dedi. Namımız yürümüş arkadaşlar! :)
8 Ocak 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
cat women from turkey! ahaha çok güldüm buna ya.. ben de bizim millet hayvan düşmanı sanırdım :P
YanıtlaSilevet ya, ben de ilk anda şok oldum. hatta birkaç saniyeliğine iltifat sandım!
YanıtlaSiliyimser miyim neyim? :)
Simdi burada arzu nesnesi kedi mi, cat woman mi? ;)
YanıtlaSilheheh, les deux!
YanıtlaSil