Atinalı arkadaşım Anastasia'ya Berlin'deki manzaranın yeknesaklığından dert yanınca, meselenin güzellikten çok bir gusto eksikliği olduğuna - çok yerinde bir şekilde - parmak bastı.
Berlin'li bir arkadaşımın, burada yaşamaya alışkın biri olarak geçen hafta Paris'te çok paspal, çok pespaye hissetiğini, böyle bir "podyum"da uzun boylu yaşayabilmesinin çok zor olduğunu söylemesi de teorinin teyidi oldu.
Şahsen, ben, Paris, je t'aime!
Al benden de o kadar! Ve Viyana'dan... Sadece gusto eksikligine baglamayacagim ama ben. O da var, yani düpedüz zevksizlik, ama baska bi iki faktör daha var, ki bir tanesi cok özet olarak kadinin kendini beden, dis görünüs olarak ön plana cikarmamayi secmesi (kind of an expression of emancipation, let's say) ama bir süre sonra bunun farkinda olunmadan yapilmasi, nesilden nesile gecmesi hatta...
YanıtlaSilsali Paris'teyim, cok heyecanli!!!
YanıtlaSil