Daha yakın zaman önce karanlıktan yakınırken bu biraz çelişik bir iddia olacak ama, iki gecedir 3-4 sularında sabah olmuş gibi uyanıyorum ve neredeyse kalkmaya hazırlanırken aydınlık hissinin daha doğmasına muhtemelen 4 saat olan güneşten değil, bütün şehri - çatıları, caddeleri, kaldırımları, cam pervazlarını - kaplayan kardan kaynaklandığını fark ediyorum.
İstanbul'un "mevsim normalleri" dışındaki sıcaklarından bunalmış ve soğuk ve kar hasreti çeken arkadaşlara nispet olacak belki ama, cidden kış gibi kışın da tadı başkaymış. Anladım.
Şöyle yeterli enerjiyi toplayıp resmen ormanın içindeki ofisime giderken katettiğim yolu kameraya çekebilmeyi istiyorum. Nasıl bembeyaz nasıl karlı nasıl sessiz sözcüklerle anlatmak mümkün değil ki...
11 Ocak 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
aaaaaaaaaaaaaaa!
YanıtlaSilbu yazıya başka yorum yapılmaz kardeş! :)