Malum, İstanbul beynelmilel mutfak açısından pek fakir. Birtakım mekânlar varsa da ya sayı ve çeşit olarak çok azlar ya da çok pahalılar. O yüzden de herkes gibi ben de başka mutfakların meşhur yemeklerini hep İstanbul dışında tatmışımdır.
İlk olarak Berlin'de ve şans eseri tattığım ve çok sevdiğim şey, Thai ya da Hint usulü hafif çorbamsı yemeklerdeki hindistan cevizi sütü oldu. İlk Susanne evde bir çorba yapmıştı, sonra Fulya'nın tavuğu, dün de mahalledeki hint lokantası Buddha'da tofu...
Aslında düşünüyorum da, ilkokula giderken de Pınar'ın aromalı sütlerinden en çok hindistancevizli olanını severdim. Evet, herhalde ağacın yaşken eğildiği doğru...
13 Ocak 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder